İstanbul, yeni bir cazibe merkezine daha kavuştu. Cerrahpaşa semtinde yıllardır atıl vaziyette bulunan Bolulu Habib Bey Konağı ya da bilinen adıyla Bulgur Palas, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilerek yeniden kente kazandırıldı.
Büyükşehir belediyesinin 2021’de satın alarak İstanbullulara armağan ettiği Bulgur Palas’ın restorasyonu geçtiğimiz aylarda tamamlandı ve Tarihi Yarımada’da yeni bir kültür merkezi haline getirildi. Sonunda ben de çok merak ettiğim Bulgur Palas’ı gezdim. 1912’de İstanbul’un yedinci tepesi olarak tanınan Kocamustafapaşa Tepesi’nde Bolulu Habib Bey tarafından İtalyan mimar Giulio Mongeri’ye yaptırılan Bulgur Palas kentin yeni cazibe merkezlerinden biri oldu.
Osmanlı İmparatorluğu’nda asker ve milletvekili olan Habib Bey’in yaşadığı ekonomik sıkıntılar nedeniyle inşaatı tamamlanamayan Bulgur Palas, 1926’da Habip Bey’in ölümünün ardından ailenin borçları karşılığında Osmanlı Bankası’na devredildi.
Tarihi yapı, banka tarafından bir süre lojman, arşiv olarak kullanıldı ve daha sonra terk edildi. 2001’de Garanti Bankası’nın mülkiyetine geçen bu yapı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2021 yılında satın alması ve restorasyon çalışmalarına başlamasıyla yepyeni bir görünüme kavuştu. Bulgur Palas, kültür ve sanat merkezi haline getirildi ve şubat ayında belge merkezi, arşiv, kütüphane, sergi salonu ve kafe olarak İstanbulluların ziyaretine açıldı.
Çay-kahve ikramı var
Bulgur Palas’ta 25 binden fazla kitabın bulunduğu kütüphane, sosyal alanlar ve sergi salonu yer alıyor. Bunların yanı sıra İstanbul’u 365 derece gözler önüne seren seyir terası da bulunuyor. Size ikram edilen çay veya kahveyi yudumlayarak binayı gezebilir, kentin doyumsuz manzarasını içinize sindirebilirsiniz.
Bulgur Palas’ta Birinci Ulusal Mimarlık Akımı’nın izleri görülüyor ve bu yapı üç tam kat ve yarım kattan oluşuyor. Kırmızı tuğlalardan inşa edilen tarihi yapının görünüşü şatoyu andıran bir mimariye sahip. Etrafında yüksek duvarların çevrili olduğu bir avlu içinde olan ve taş, tuğla malzemelerinden inşa edilen bu yapının malzemelerinin bir kısmının yurt dışından geldiği biliniyor.
Adı nereden geliyor
Çatı katı, bodrum katı ve üç tam katı bulunan bu konağın, kulesi de bulunmaktadır. Konağın isminin Bulgur Palas olmasının nedeni, Habib Bey’in tahıl ticaretiyle uğraşması ve “Bulgur Kralı Habib Bey” olarak tanınmasından dolayıdır.
İBB Miras’ın titiz çalışmalarıyla bir kültür sanat merkezi haline gelen bu tarihi yapıda 25 bin kitaba sahip 135 kişilik kütüphanesi bulunuyor. Ayrıca sergi salonu, çok amaçlı etkinlik alanları, öğrenci kulüpleri için tahsis edilen çeşitli alanlar ve restoran bulunuyor.
ünyaca en saygın fotoğraf ajansları arasında yer alan Magnum Photos’un ‘Magnum İstanbul’da’ adlı sergisine de ev sahipliği yapan Bulgur Palas’ta Londra ve New York merkezli fotoğraf ajansının 77. Yıl sergisinde 70 sanatçıya ait 200’ün üzerinde fotoğraf yer alıyor. Ayrıca sergide özel bir bölüm olarak 2017’de ajansa katılan ve savaş muhabirliği alanında ödül alan Emin Özmen’in 30 fotoğrafı da sergileniyor.
Binayı gezmek ücretli mi?
Bulgur Palas’ı, pazartesi günleri hariç tüm günler 10.00 – 21.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Bulgur Palas’a giriş ücreti yok. Ziyaretçiler ücretsiz olarak tarihi yapıyı gezebiliyor. Bulgur Palas’a özel aracınızla ya da Marmaray, metro, tramvay veya otobüsle ulaşabilirsiniz. Açık adres ise şöyle: Aksaray Mah. Kargı Çıkmazı No: 5 Fatih / İstanbul