Sri Lanka’ya gidip de ülkenin Kuzey Merkez Eyaletinde bulunan Minneriya Ulusal Parkı’na gitmemek kesinlikle olmazdı. Ve ben de öyle yaptım. 4×4 ciplerden birisine binerek Minneriya Ulusal Parkı’nı gezdim, fil sürülerini yanlarına gittim fillerin neredeyse vesikalık fotoğraflarını çektim.
Ulusal park Sri Lanka’nın Kuzey Merkez Eyaleti’nde, Polonnaruwa ve Habarana şehirleri arasında. Kandy şehrine günübirlik gezi uzaklığında. Burası, büyük Asya fillerine ev sahipliği yapıyor. Ayrıca da dünyanın en büyük vahşi yaşam gösterilerinden biri olarak kabul edilen “Fil Göçü” de burada gerçekleşiyor. Haziran ile Eylül ayları arasında, Minneriya Gölü çevresindeki açık alanlarda toplanan yüzlerce hatta binlerce Sri Lanka fillerini burada görebilmek olası. Bu göç, parkın en ünlü ve çarpıcı özelliklerinden birisi. Parkın içinde fillerin yanı sıra ayrıca Buffalo, Sambar Geyiği, yaban domuzu gibi birçok vahşi yaşam türü var. Gölü çevresindeki sulak alanlar, su kuşları için önemli bir yaşam alanı.
Milli parkın çevresindeki alan 12 Ağustos 1997’de milli park olarak belirlenmiş ve vahşi yaşam koruma alanı olarak ilan edilmiş. Park adını Minneriya Gölü’nden alıyor. Ülkenin en büyük sulak alanlarından biri olan bu göl, parkın merkezini oluşturuyor. Vahşi doğada bu dev memelileri izlemek çok keyifli. Bu parkı görmek için dünyanın dört bir yanından gelen turistler o güne kadar sadece fotoğraflarını gördükleri fillerin ciplerini yanına yanaşmasını hayret şaşkınlık ve sevinç içinde izliyor. Ben de bu park turunda Alman bir aile ile tanıştım. Çok sevimli, sempatik Tim ve Kading ailesi Minneriya turundan o kadar mutlu olmuşlardı ki, “Biz Afrika’da safariye katıldık ama burasının zevki çok başka” diye duygularını açıkladı.
Köy Turu
Daha sonra Sri Lanka’da kırsal alanda yaşayan kişilerin yaşamlarını merak ettim. Geleneksel köy yaşamını deneyimlemek, köylülerle vakit geçirmek ve günlük yaşamı oluşturan birçok köy etkinliğine katılmak için bir tura katıldım. Köylere gitmem için önce çakıl taşları ile kaplı yollarda öküz arabası ile yola çıktık. 20 dakikalık bir yolculuktan sonra yol bitti. Öküz arabasından inip patikadan ilerledik. Karşımızda köy evi vardı.
İçeride de benim gibi kırsal yaşamı merak eden 2 Ürdünlü genç kız ile bir İngiliz kadın yerel yemeklerin yapılmasını öğreniyordu. Onlara yemekleri anlatan Sri Lanka’lı köylü kadın biraz sonra bizlere lezzet şöleni yaşatacağını söylediğinde Ürdün’den tatile gelen Badea Madi ve
Dina Toukan ile birbirimize baktık. Haklı mı? acaba diye… Ancak yemekler bittikten sonra ne kadar haklı olduğunu düşündük ve aşçımız alkışladık. Gerçekten de sunulan yerel yemekleri o kadar fazla yemişsiz ki rehberin “Şimdi bot turu” demesi ile istemeden yerimden kalktım. Yaya olarak yola çıktık. Sık ağaçların arasından kendime yol bulup ilerlerken karşımda Wahhamba Gölü çıktı. Burada bir bota binerek göl turu yaptım. Botu kullanan yaşlı vatandaş başımda şapkam olmadığını görünce bana Nilüfer çiçeklerinin yapraklarından şapka yaptı.
Ve gölü gezerken başıma güneş geçmesin önledi. Göl manzarası görülmeye değerdi. Tropik ağaçların sularla buluştuğu gölün çevresinde birbirinden ilginç kuşları sesleri bir orkestra oluşturuyordu. Kısaca gezmeye görülmeye değer mi? Derseniz Kesinlikle evet derim…
English Version
Be a Guest to the Elephants and to the Village House
It would be impossible to go to Sri Lanka and not visit Minneriya National Park, located in the North Central Province of the country. And so I did. I rode one of the 4×4 jeeps and visited Minneriya National Park, visited the herds of elephants and took almost passport photos of the elephants.
The national park is in the North Central Province of Sri Lanka, between the cities of Polonnaruwa and Habarana. It is a day trip away from Kandy city. This place is home to large Asian elephants. Additionally, the “Elephant Migration”, which is considered one of the largest wildlife shows in the world, also takes place here. Between June and September, it is possible to see hundreds or even thousands of Sri Lankan elephants gathering in the open areas around Lake Minneriya. This migration is one of the most famous and striking features of the park. Apart from elephants, there are also many wildlife species in the park such as Buffalo, Sambar Deer and wild boar. The wetlands around the lake are an important habitat for water birds.
The area around the national park was designated as a national park on August 12, 1997 and declared a wildlife conservation area. The park takes its name from Minneriya Lake. This lake, one of the largest wetlands in the country, forms the center of the park. It is very enjoyable to watch these giant mammals in the wild. Tourists who come from all over the world to see this park watch with amazement and joy as the elephants, of which they have only seen photographs until that day, approach their jeeps. I also met a German family on this park tour. The very cute and sympathetic Tim and Kading family were so happy with the Minneriya tour that they expressed their feelings by saying, “We participated in a safari in Africa, but the pleasure here is very different.”
Village Tour
Then I wondered about the lives of people living in rural areas in Sri Lanka. I joined a tour to experience traditional village life, spend time with the villagers, and participate in the many village activities that make up daily life. To go to the villages, we first set out by ox cart on roads covered with pebbles. After a 20-minute journey, the road ended. We got off the ox cart and walked along the path. There was a village house in front of us.
Inside, two young Jordanian girls and an English woman, who were curious about rural life like me, were learning how to cook local dishes. When the Sri Lankan villager woman who was explaining the food to them said that she would soon give us a feast of taste, we looked at each other with Badea Madi and Dina Toukan, who were on holiday from Jordan. Is he right? I wonder… However, after the meal was finished, we thought how right he was and applauded our cook. In fact, the local dishes offered were so delicious that I reluctantly got up when the guide said, “Now for the boat tour.” We set out on foot. As I was finding my way through the dense trees, I came across Lake Wahhamba. Here I took a boat tour of the lake. When the senior citizen driving the boat saw that I did not have a hat on, he made me a hat from the leaves of the water lily flower. And it prevented the sun from shining on my head while visiting the lake. The lake view was worth seeing. Around the lake, where tropical trees meet the water, the sounds of interesting birds formed an orchestra. In short, is it worth a visit? If you ask, I would definitely say yes…