13 Haziran 2025 Cuma
Ana SayfaYeme-İçmeKadıköy’de bir İtalyan

Kadıköy’de bir İtalyan

İstanbul’un gözde ilçelerinden Kadıköy’ün tarihi mahallesi Yeldeğirmeni’nde yaklaşık 1 ay önce açılan makarna restoranı, kısa sürede bölgenin popüler mekanlarından biri oldu. Belgin-Mert Koç çifti ile Atakan Eken’in mahalleye kazandırdığı Pasta Mood isimli restoran, makarna severlerin gözdesi oldu. Bu sevimli mekanın patroniçesi Belgin Koç ile Pasta Mood’un nasıl doğduğunu, ilerideki planlarını ve hedeflerini konuştuk.

Habil TANGÖREN

Makarna restoranı açma fikri nereden geldi? Valla aslında çok spontane gelişti bu olay. Sokağın karşısında bizim bir satranç okulumuz var. Burasını satranç okuluna gelen veliler için bekleme alanı olarak düşündük. Veliler beklerken onlara da bir şeyler ikram etme fikrimiz vardı. İşte onlara tost mu ikram etsek kahve mi derken, makarna üretimi yapan bir arkadaşımız “Burası çok güzel bir makarna restoranı olur” deyince planlarımızı bu yönde kanalize ettik. Hemen kolları sıvadık, şurası şöyle olsun, burası böyle olsun, şu konseptte olsun diyerek başladık ve bugüne geldik. Moda’da bir makarna restoranı var, benim de çok hoşuma giden bir yer. Güzel de iş yapıyor. Orası biraz bize ilham oldu, biz de kolları sıvadık ve bu şirin makarna restoranı ortaya çıktı.

Zaman zaman ocak başına geçip müşterilere leziz makarnalar yapıyor musunuz? Aslında bu konuda çok da becerikli değilimdir ama, mutfağa girdikten sonra yavaş yavaş damak çatlatan soslarla leziz makarnalar yapmaya başladım. Biraz bizim şeflerden, biraz bu işleri iyi bilen arkadaşlarımdan öğrendiğim şekilde hazırlıyorum. Bizim işimiz temelde lezzet odaklıdır. Felsefemiz az olsun, temiz olsun, leziz olsun.

Bu şirin dükkanın dekorasyonunu, tasarımını bir mimara mı yaptırdınız? Hayır, burada gördüğünüz tüm dekorasyon ve objeler tamamen bana ait. Tabii ki çevremdekilerin de fikirlerini aldım. Renk olsun, tasarım olsun birçok konuda aldığım fikirleri bir kolaj programıyla birleştirdim, ortaya da bu küçük ama samimi, sempatik dükkan çıktı.

Bu restoranı ne zaman açtınız, hazırlık süreci uzun sürdü mü? Geçtiğimiz kasım ayı sonlarında startı verdik, hazırlıklar, çalışmalar derken, bu yıl mart ayında açılışımızı yaptık. Ama asıl resmi açılışımızı mahalledeki komşularımızın da katılımıyla nisan ayında yaptık. O zamandan beri de müşterilerimize lezzetli makarnalar hazırlıyoruz.

Dükkanın adını Pasta Mood koymuşsunuz. Bu ismin hikayesi var mı? Biz burayı açtığımda girişe bir çark koyduk. Çarkıfelek gibi. Çarkta bütün mönüleri bir insanın moduyla bütünleştirdim. Şöyle ki, fesleğen: Kendini bugün enerjik hissediyorsan bu sos tam sana göre. Yani bir esprisi var aslında. “Çarkı çevir, modunu bul” gibi. Gelen müşteriler de çarkı ilginç buldu. Çarkı çevirip o günün moduna göre sos seçiyorlar. Aslında işin mizah kısmı bu. Acıkan ama hangi sosu seçeceğine karar veremeyenler için ilginç bir yöntem oldu. Mekanın adını da bu konseptten yola çıkarak koyduk.

Peki, sizin asıl mesleğiniz ne? Makarnaya nasıl geçtiniz? Ben peyzaj mimarlığı okudum. Asıl mesleğim bu. Ama hiç mesleğimi yapmadım. Bankada çalıştım, kurumsal iş hayatım oldu. Daha sonra evlenip bir de iki çocuğum olunca İstanbul’a geldik. Son 2-3 yıldır da satranç okulunda eşime destek oluyordum. Burası da okulla bağlantılı olarak gelişti. Çocuğunu satranç okuluna getiren veliler, buraya gelip bir şeyler yiyerek vakit geçirmeye başladı.

Yani “müşteriniz hazır” diyebilir miyiz? Evet, bir anlamda öyle oldu. Çocuğunu satranç için getiren veliler çıkıp “ne yesek acaba” demiyor, doğrudan bize geliyor.

Aslında burası satranç okuluyla birlikte güzel düşünülmüş bir operasyon gibi geliyor. Evet gerçekten böyle düşündük. Başıboş kalacak bir yer de değil, neticede sokağın karşısında satranç okulumuz var, biz de buradayız. Yoğun saatlerde biz de şeflere desteğe geliyoruz. Zaten işin başında olmazsanız başarılı olma şansınız çok az. Eşim ve ortağı da işlere yardımcı oluyor.

Dükkanın müşteri profili genellikle nasıl? Daha çok gençler mi geliyor, mahalle komşularınızdan da makarna yemeye gelenler oluyor mu? Aslında makarna sevenleri genellikle genç kitle sanıyordum. Ama her yaştan müşterilerimiz var. Çevredeki esnaftan da mahalledeki komşularımızdan da gelenler oluyor. Hatta geçenlerde bir teyze geldi makarna yemeye. Sokağın alt tarafındaki hamama giderken görmüş mekanı, hemen içeriye girdi. “Bi makarna yiyip öyle hamama gideyim” deyince güldüm ben de. Bölgeyi gezmeye gelen turistler de müşterilerimiz arasında. Onlar da sevdi burayı. Bir de yine aşağıda İSMEK kursu var. Oraya gelen kursiyerler de makarna müdavimi oldu. Bir de burası, yani Yeldeğirmeni sokakları eskisi gibi değil. Şimdilerde daha bir turistik bölge oldu, daha da hareketlendi. O yüzden müşteri açısından sıkıntı çekmiyoruz. Ayrıca satranç okulunun yanında bir de tiyatro okulu açıldı. Oraya gelenler de bizi keşfetti.

Yani “tam yerine açmışız dükkanı” diyorsunuz. Evet doğru. Bizim için isabetli adres oldu. Bu bölgede Airbnb evleri de çok olduğu için bölge tamamen turistik oldu neredeyse. Öyle olunca turist müşterilerimiz de çoğaldı. Gün içinde gelen müşterilerimizin yarısından çoğu turist diyebilirim.

İtalyan turist geliyor mu, onlar makarnalarınızı nasıl buluyor, “Tam İtalya’daki gibi” diyorlar mı? Evet İtalyan müşterilerimiz de oluyor. Onlar da beğeniyor makarnalarımızı. Çünkü biz mümkün olduğunca işimizi iyi yapmak için çabalıyoruz. Tabii öyle olunca da ortaya güzel bir ürün çıkıyor. Burada bir kere makarna yiyen insanlar yine buraya gelebilsin diye çalışıyoruz. 

Kaç çeşit makarna yapıyorsunuz? Biz burada sadece fetuccini yapıyoruz, sosu en güzel o tuttuğu için. 10 çeşit de birbirinden lezzetli sosumuz var. Makarna hamurunu da, sosları da kendimiz yapıyoruz. Sadece parmesan ve mozarella peynirleri bize ait değil, onları dışarıdan alıyoruz. Diğer ürünleri tamamen burada hazırlıyoruz. Bir de ben yaptığım işten büyük keyif alıyorum. İletişimi olan işler bana daha bir keyifli geliyor. Müşteriler yemeğini yiyip memnuniyetini bildirince daha da hoşuma gidiyor. Hatta yemekten sonra özellikle soruyorum, “memnun kaldınız mı, sevdiniz mi?” diye. Çünkü müşteri memnuniyeti bizim için çok önemli. Onların düşüncesi, bizi de yönlendiriyor, bir adım öteye götürüyor.

İleride mekanı büyütme ya da şube açma planınız var mı? Aslında büyütmekle ilgili hayalimiz var. Burayı açarken, “Çok talep gelirse ileride dükkanı büyütmek ya da karşı köşedeki dükkanla birleştirmek gibi bir operasyon yapabiliriz” bile dedik. Büyümek derken, farklı yerlerde şube açmak gibi değil de, olduğumuz yerde büyümeyi kastediyorum. Şubeler açıldıkça bir şeylerin kalitesinin bozulduğunu düşünüyorum. Kontrollü büyüme olabilir ama kontrolümden çıkmaması şartıyla. 

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İLGİLİ MAKALELER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -

Çok Okunan

Son Yorumlar

Habil Tangören Açık Malezya’yı Keşfedin
habil tangören Açık Kish Adası Basra’nın İncisi…

Turizm Muhabiri sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin